Tüp Mide Ameliyatı (Mide Küçültme Ameliyatı)
Türkiye’de ve Dünya’da obez hastalığının sayısının gittikçe artması, obezite cerrahisinin önemini arttırmıştır. Genetik rahatsızlıklar ile birlikte olabileceği gibi, beslenme şekli de kilolu olma halini obeziteye çeviren en önemli sebeplerinden biridir. Obeziteye yakalanan kişilerin, fast-food ve yağlı yiyecekler tüketiminin fazla olduğunu görebilirsiniz. Bu nedenle beslenme şeklimiz, hastalığa yakalanmamak için oldukça önemlidir. Obezitenin neden olduğu birçok kalp ve damar rahatsızlığı bulunmaktadır. Obezitenin neden olduğu tüm bu hastalıklardan kurtulmak isteyen bireyler için tüp mide operasyonu iyi bir yöntem olacaktır. Obezite hastaları diyet ve egzersiz ile kilo veremeyecek seviyede olduklarından tıpta hastalık için yeni çareler aranmıştır. Bunun sonrasında obezite hastalığına çare olabilecek, tüm obezite tiplerine uygun cerrahi yöntemler geliştirilmiştir. Tüp mide ameliyatı, en sık tercih edilen obezite (bariatrik) cerrahi yöntemlerinden biridir. Özellikle morbid obezite diye adlandırılan, yani ölümcül risk taşıyan obez hastalar tüp mide ameliyatını tercih etmektedirTüp mide ameliyatı, midenin büyük bir bölümünün çıkarılması ile gerçekleşen ve kilo kaybı sağlayan operasyondur. Midenin yaklaşık %80’i alınarak tamamlanır. Tüp mide ameliyatı ismini, midenin kalan bölümünün tüpe benzemesinden almıştır. Kilo vermeye sebep olan etkeni, midenin büyük bir kısmının çıkarılmasından kaynaklanan, besin miktarı kısıtlamasıdır. Tüp mide ameliyatı olan kişiler, daha az miktar yiyecekle doyuma ulaşır, böylece kilo vermeye başlarlar.
Tüp mide ameliyatında (sleeve gastrektomi) hastanın daha az miktarda gıda almasını sağlayarak, kilo vermesi hedeflenir. Midenin alınan %80’lik kısmı ile beraber ghrelin hormonunun da azalması sağlanır. Ghrelin hormonu, iştah hormonumuzdur. Açlık hissini yaratan bu hormonun büyük kısmının tüp mide ameliyatında alınması, kişinin iştahının kısıtlanmasını sağlar. Böylece operasyon sonrası bireyler, yedikleri yiyeceklerin çeyreği kadar yemek yiyerek doyuma ulaşırlar.
Tüp mide (sleeve gastrektomi) ameliyatı, obezite (bariatrik) cerrahi yöntemlerinde, laparoskopik yani kapalı şekilde yapılan ameliyatlardandır. Böylece ameliyat sonrası iyileşme süreci çok daha hızlıdır. Tüp mide ameliyatı olanların yorumlarını okuyarak, ameliyat hakkında ve ameliyat sonrasındaki deneyimlere ulaşabilirsiniz.
Tüp Mide Ameliyatı (Mide Küçültme) Nedir?
Vücut kitle indeksi (BMI) 35 kg’nin üzerinde olan obez hastaları için sağlık problemlerinin yanında, psikolojik birçok problem yaşamaktadır. Tüm bu yandaş hastalıklarla mücadele etmeye çalışırken bir yandan şişmanlık ile mücadele eden hastalar, diyet ve egzersiz ile kilo veremezler. Beden kitle indeksi (vki, bmı) 35’in üzerinde olan bu hastalar, kendi yöntemleri ile kilo veremediğinden obezite cerrahisi yöntemlerine başvururlar. Özellikle morbid (aşırı kilolu) obez hastaları çok daha ciddi problemler yaşamakta ve yandaş hastalıkları gün geçtikçe artmaktadır.
Tüm bu sorunların çözümü için kişiler, tüp mide ameliyatına başvurarak midesinin %80’e yakın kısmını aldırabilir ve böylece daha az gıda tüketimine, kilo vermeye başlayabilir. Laparoskopik cihazlar yardımıyla, kameralı sistemler ile midenin kesilerek alınmasını sağlayan bu yöntemde, midenin geriye kalan kısmı stapler yardımı ile kalan yere dikilir. Böylece hasta için herhangi bir risk oluşturmayacak şekilde hayatına dönüş yapması sağlanır.
Tüp mide ameliyatının en önemli özelliği gyrelin yani açlık hormonu merkezinin vücuttan alınmasıdır. Böylece obez hastaları, daha az açlık hisseder ve daha az miktarda yiyecek ile doyuma ulaşır. Az yemek yemeyi sağlayan tüp mide ameliyatı sonrası genellikle hastaların iki gün boyunca serum ile beslenmesi sağlanıyor ve açlık hissi engelleniyor.
Obezite (bariatrik) operasyonlarından sonra sleeve gastrektomi yani tüp mide ameliyatlarında, midenin fundus kesimi de çıkarılmaktadır. Bu sayede hastanın iştahı kesilir ve tokluk hissi oluşur. Doyma hissine kolay ulaşacak bu hastalar için besin değeri yüksek besinler tercih edilir. Böylece az yiyerek, alması gereken tüm besin değerlerini alması hedeflenir.
Mide hacminin küçültmesi ile gerçekleştirilen tüp mide operasyonu, hızlıca kilo vermeyi ve kişilerin obezite hastalığından ve yandaş hastalıklarından kurtularak hayatına sağlıklı bir şekilde devam etmesini sağlar.Mide Küçültme Operasyonu (Tüp Mide Ameliyatı) Kimlere Yapılır?
Vücut kitle indeksi 35’in üzerinde olan obezite hastaları için egzersiz ve diyet ile kilo vermek imkânsız denecek kadar zordur. Bu nedenle obezite cerrahisini tercih ederler. Tıpta sleeve gastrektomi olarak bilinen tüp mide ameliyatı (mide küçültme), öncelikle VKİ (vücut kitle indeksi, bmı) 40 üzerinde olan kişilere yapılmaktadır. Vücut kitle indeksi 35 üzerinde olan obez hastalarında ise, insülin direnci, şeker hastalığı, uyku apnesi, tansiyon, halsizlik gibi yandaş hastalıklar kontrol edilir. Tüm bu kontroller sağlandıktan sonra, tüp mide ameliyatı olmak isteyen kişi üzerinde birçok tetkik yapılarak, en uygun yöntem belirlenir. Morbid obezite hastaları, yani aşırı kilolu bireyler için yancı bazı hastalıklar hayatı risk taşımaktadır ve obezite hastalığı gün geçtikçe yancı diğer hastalıkları beraberinde getirmektedir. Bu nedenle morbid obezite (aşırı kilolu) bireylere obezite cerrahisi uygulanması çok önemlidir. Bunun için en uygun şişmanlık ameliyatı cerrahisi, doktor ile birlikte belirlenmelidir.
Obezite hastalarında kardiyovasküler obezitenin neden olduğu hastalıklar ile birlikte kalp ritmi bozulmaktadır ve hastalar kalp kiriz riski altındadır. Kalp krizi riskinin yanı sıra, akciğer solunum yolları fonksiyonları da yeterli derecede gelişme göstermemektedir. İnsülin direnci gibi metabolik rahatsızlıklar ile de obezite hastalığı ortaya çıkmaktadır. Obeziteye bağlı olarak oluşan en yaygın yancı hastalıklar bel ve diz ağrıları ve sonucunda oluşan fıtık sorunlarıdır.
Tüm bu sorunları yaşayan kişilere tüp mide ameliyatı uygulanabilmektedir ancak hastanın durumunun ve derecesinin doktor tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir. Tüp Mide Ameliyatı için Vücut Kitle İndeksi (vki, bmı) Nedir?Vücut kitle indeksi yani bmı (vki) matematiksel bir hesap sonucunda bulundur. Bu ortaya çıkan rakam kişinin obezite seviyesini gösterir. Bu sayının küçüklüğü veya büyüklüğüne göre obezitenin hangi sınırda olduğu, kişinin morbid obezite (aşırı şişman) olup olmadığı hesaplanır. Vücut ağırlığının boyunun metre cinsinden karesine bölünmesi ile kolaylıkla hesaplanmaktadır. Obezite cerrahisi ameliyatından faydalanacak kişilerin vücut kitle indeksinin en az 35 olması gerekmektedir. Vücut kitle indeksi 35 olan hastaların ek olarak hipertansiyon, diyabet veya dislipidemi gibi hastalıkları var ise hızla operasyona geçilmelidir. Morbid obezite hastalarının taşıdığı riskler birden fazla olduğundan özellikle morbid yani aşırı şişman hastalara ameliyattan önce detaylı testler yapılmalıdır. Şişmanlığın derecesini ölçmek amacıyla vki bmi testi uygulandıktan sonra, testlere başlanmalıdır. Tüp Mide Ameliyatı (Mide Küçültme Ameliyatı) Nasıl Yapılır?Obezite cerrahisinin en çok tercih edilenlerinden biri olan mide küçültme (tüp mide ameliyatı) operasyonu esnasında kişinin karnında 4 adet delik açılır. Bu deliklerin genişliği 8 mm’dir. Laparoskopik olarak, deliklerden içeriğe salınan kameralı sistem ile mide üzerindeki yağ dokuları kesilir. Kesme işleminden sonra stapler yardımı ile midenin yaklaşık %80’lik kısmı alınır. Kesilme esnasında stapler midenin çıkarılan kısmı ile vücutta kalan kısmını titanyum zımbalar yardımıyla iki parça haline getirir. Böylece çıkarılan parça, midenin kapalı durumda vücuttan tek bir parça halinde olur. Daha sonra karın üzerinde açılan delikler estetik dikişler ile kapatılır. Böylece hastanın vücudunda herhangi bir iz kalmaması sağlanır. Zımba hattı ile midenin dikilen kısmında yer kalacak ve bu hattın üzerine vücut kendiliğinden doku oluşturacaktır. Tüp Mide Ameliyatı (Mide Küçültme Ameliyatı) Zor Mu?Hastalar ameliyata karar vermeden önce birçok tereddüt yaşarlar. Bu tereddütlerin en iyi giderilme yolu, doktorlar ile bir araya gelerek akıldaki tüm soru işaretlerinin giderilmesidir. Tüp mide ameliyatının zor olduğunu düşünen hastalar, en kısa zamanda doktorlara danışarak aslında kolay gerçekleştiğini birinci ağızdan dinleyebilirler.
Tüp mide ameliyatları yaklaşık bir saat sürmektedir. Aynı zamanda mide küçültme ameliyatlarında yalnızca dört adet delik açılarak laparoskopik uygulama yapıldığından hasta vücudunda derin kesikler oluşmamaktadır. Bu sayede ameliyat sonrası süreç oldukça rahat geçmektedir. Kullanılan laparoskopik cihazların çok ince olması ve ameliyat yeri dışında hiçbir yere zarar vermemesi de ameliyatı kolaylaştırmaktadır. Sleeve gastrektomi yani tüp mide ameliyatlarında güven ve tecrübe çok önemlidir. Her ne kadar kolay ameliyatlar olsa da, doktorun tecrübeli olması, oluşabilecek komplikasyonları önlemektedir. Tüp mide ameliyatı (sleeve gastrektomi) safra kesesi ameliyatı ile benzerlik göstermektedir. Bu tür ameliyatlar da aynı yöntemle kolayca gerçekleştirilmektedir. Tüp Mide Ameliyatı (Mide Küçültme Ameliyatı) Kaç Saat Sürer? Diye merak ediyorsanız, yaklaşık bir saat olduğunu söyleyebiliriz. Ancak gastrik by-pass, transit bipartisyon, duodenal switch gibi, metabolik cerrahi operasyonlar 1,5-2 saat aralığında sürmektedir.
Tüp Mide Ameliyatı Kaç Günde İyileşir?Obezite cerrahisi ameliyatlarından sonra iyileşme süreci oldukça kısadır. Yaklaşık 4 saat sonra ağrılar yavaş yavaş kesilmeye başlar. Ağrı kesici iğneler ve kullanılacak diğer ilaçlar ile hasta minimum seviyede ağrı hisseder. Batında gerçekleşen bu operasyonlar laparoskopik olarak gerçekleştiğinden ağrı seviyesi az olmaktadır. Obezite ameliyatı geçirenlerin hastanede kalma süresi ortalama iki gündür. Bu süre boyunca hastalar damar yolundan beslenir. Üçüncüsünde ise kaçak testi yapılarak sıvı gıdaya başlanır. Herhangi bir problem gözükmeyen hastalar normal hayatlarına geri dönmek üzere taburcu edilir. Laparoskopik olarak gerçekleştirilen operasyonlar olduğundan hasta birinci haftadan itibaren masa başı işine geri dönebilir. Ağır iş yapan hastaların ise 1 ay beklemesi gerekmektedir. 1 aydan sonra rahatlıkla işlerine geri dönebilirler. Tüp Mide Ameliyatı Kaç Kilo Verilir?Tüp mide ameliyatı olmadan önce hastaların en çok merak ettiği konulardan biri kaç kilo verecekleridir. Bünyeye göre değişmekle beraber, sleeve gastrektomi yani tüp mide ameliyatı olan bireyler özellikle birinci ayda çok hızlı kilo vermektedirler. 15 gün uygulanan sıvı, 16. Günden sonra ise uygulanan püre beslenmesi ile beraber ilk ay hastalar fazlalıklarının %15’e yakın kilo kaybı oluşmaktadır.1 senenin sonunda ise, fazla kiloların %80’ini vererek, obeziteden kurtularak, sağlıklı hayatlarına merhaba derler. Hastalar zaman zaman kilo verirken duraksamalar yaşayabilirler ancak unutulmaması gereken bir nokta var ki, o da hastanın 1. Senenin sonunda ideal kilosuna ulaşabileceğidir. Bu dönemde diyetisyenlerimiz hastalarımıza destek olmaktadır. Ameliyat sonrasında kilo veriminin daha kolay olması ve sağlıklı olması için bireylerin mutlaka spor yapması gerekmekte ve hayat boyu sağlıklı beslenmeyi benimsemesi gerekmektedir. Tüp Mide Ameliyatı Yaş Sınırı Nedir?Obezite ameliyatı olarak obeziteden kurtulmak isteyen bireylerin, 18 yaş ile 65 yaş sınırında olması gerekmektedir. Obezite ameliyatı uygulaması karar verilmeden önce tüm kontroller yapılmalı ve tetkik sonuçları sonrasında hangi yöntemin uygulanacağına karar verilmesi gerekmektedir. Tüp Mide Ameliyatı AnimasyonObezite ameliyatı olmadan önce hastalar video izlemek istemektedir. Video izlediğinizde ameliyatın kolaylığı, daha net canlanacaktır. İnternet üzerinde, bloglarda, köşe yazılarında veya sosyal medyada birçok tüp mide ameliyatı animasyonları bulunmaktadır. Obezite haberleri üzerinden ulaşacağınız busleeve gastrektomi videolarını izleyerek, ameliyatın nasıl gerçekleştiğini görebilirsiniz. Tıp konusunda yaşanan gelişmeler ile beraber, obezite ameliyatları hem hasta hem de doktor açısından konforlu hale gelmiştir. Gittikçe gelişen teknolojiye sahip obezite ameliyatlarında 2016 yılı içerisinde birçok hastane robotik cerrahi ile ameliyatlara başlamıştır. Laparoskopik olarak gerçekleştirilen bu ameliyatlarda, daha önce da bahsettiğimiz gibi doktor tecrübesi çok önemlidir. Tüp Mide Ameliyatı Canlı İzleŞişmanlığı uzun süredir yaşayan kişilerde, kilo sorununun dışında fiziksel, medikal, psikolojik ve sosyal birçok sorun oluşmaktadır. Bu nedenle ameliyat kararı verilinceye kadar diyet, egzersiz programı gibi birçok oyla başvurulmakta ancak bir sonuç alınmamaktadır. Bu nedenle hastalar normal hayatlarına dönecek çareyi tüp mide ameliyatlarında bulurlar. Mide küçültme ameliyatlarına karara verdiyseniz, obezite haberlerini takip ederek canlı bir şekilde izlemeyi tercih edebilirsiniz. Böylece ameliyatın ne kadar kolay gerçekleştiğine tanık olarak kararınızı daha rahat verebilirsiniz. Tüp Mide Ameliyatı RiskleriObezite cerrahisinde tüm doktorlar tarafından bilinen ancak ender durumlarda gözüken kanama, emboli (pıhtı oluşumu) ve kaçak komplikasyonu gözükmektedir. Unların yanında bazı hastalarda anesteziye bağlı olarak bazı komplikasyonlar gerçekleşebilir ancak bu riskler tüm ameliyatlarda bulunan risklerdir ve ameliyat öncesinden önlem alınabilir. Obezite haberlerinde bulunan bazı vakalarda detaylar çok önemlidir. Hasta hangi koşullarda ameliyat oldu? Operasyonu hangi doktor gerçekleştirdi? Doktorun tecrübesi yeterli miydi? Kanamalar nasıl oluştu? Kurallara ne derece uyuldu? Riskler göz önünde bulundurulmak için tüm bu detaylar çok önemlidir. Haberleri, yorumları ve yazarların yorumlarını iyice göz önünde bulundurmak gerekecektir. Bu noktada karar vermeden önce doktorunuzla riskleri değerlendirebilirsiniz. Morbid obezite olan bireylerde ve aşırı kilolularda emboli riski olmaktadır. Normal hayatlarında emboli var olduğundan, bu risk ameliyata bağlı olarak gelişen bir risk değildir. Bu riski ortadan kaldırmak için hastalara ameliyat öncesinde emboli çorabı giydirilir. Ameliyat sonrası ise, emboli hastası olan morbid obezitelere kan sulandırıcı iğneler 10 gün boyunca uygulanmaktadır. Emboli hastalığı bacaklarda oluşan pıhtının akciğer atar damarının bir veya birkaçının tıkanması sonucunda ortaya çıkar. Bebeği olan anneler içi ise emzirme döneminin bitiminin üçüncü ayından itibaren riskli olan dönem ortadan kalkar. Ameliyat olduktan sonra ise 1 sene itibariyle hamile kalabilirler. Tüp Mide Ameliyatı Ölüm Riski Var Mı?Obezite haberlerinde bu durum sık sık tartışılsa da tüp mide ameliyatları genellikle anestezi ile laparoskopik olarak yapılan operasyonlardır. Bu nedenle ameliyatın komplikasyonları genel anesteziden dolayı her ameliyat kadar risk taşımaktadır. Ameliyata karar veren obezite hastalarının tüm tetkikleri yapılmaktadır. Tetkik sonuçları ile birlikte anestezi uzmanı değerlendirme yapmakta ve narkoz alımında herhangi bir sorun olup olmadığını belirlemektedir. Standart tüm ameliyatlarda alınan önlemlerden biridir. Bu sayede ameliyattaki riskler minimalize edilir. Tüp mide ameliyatlarının komplikasyonlarından biri olan kaçak riski için hastalarımız ameliyatta çıkmadan önce tüm kaçak kontrolleri yapılmaktadır ve bu kontrol taburcu olduktan sonra da gerçekleştirilmektedir. Böyle durumlarda kontrol yaparak erken müdahale edilmesi riskleri en aza indirger. Alanında uzman olan ve tecrübeli olan doktorlar eşliğinde gerçekleşen tüp mide ameliyatlarında eskisi kadar ölüm vakaları görülmemektedir. Tüp Mide Ameliyatı ZararlarıHer ne kadar doktorumuza güvensek de, tüp mide ameliyatlarında olabilecek zararlardan hepimiz korkarız. Bu nedenle şimdi, tüp mide ameliyatlarının olası zararlarından bahsedeceğiz. Uzun dönemli sonuçları incelediğimizde hastalarda herhangi bir zarar bulgusuna rastlanmamıştır. Ameliyat sonrası beslenme düzeyine uyan kişiler, sağlıklı bir şekilde zarar görmeden hayatına devam etmektedir. Ancak tüp mide ameliyatından sonra sağlıksız beslenen ve beslenme düzensizliği olan kişilerde, tırnak sararması veya saç dökülmesi görülebilir. Ameliyat olmadan önce yenen büyük lokmalar, yağlı yiyecekler ameliyat sonrası da devam ederse, hastada bulantı, ağrı şikayetleri veya kusma olabilir. Obezite hastalığı, kansere de büyük ölçüde yol açan hastalıklardan biridir. Obezite cerrahi operasyonlardan sonra kanser riskinin arttığına yönelik doğrulanmış herhangi bir bilgi veya kanıt bulunmamaktadır. Doktorlarımız tarafından kanser riskinin arttığı değil, aksine azaldığı düşünülmektedir.
Eğer ameliyattan korkan bir hasta iseniz, farklı kilo verme yöntemlerine başvurabilirsiniz. Örneğin şişmanlık tedavisinde sıkça kullanılan mide balonu, bir ameliyat uygulaması değildir. Mide balonu, mideye kolayca yerleştirilir ve endoskopi işlemi ile beraber mide içerisinde şişirilerek tamamlanır. Mide balonu sayesinde 15 dakika içerisinde iştah merkezinize yerleştirilen bir balon sayesinde kilo verebilirsiniz. Bu mide balonu 6-12 ay arasında midede kalmalıdır, 6.ayda çıkarıldığında kalıcı bir yöntem olmamaktadır. Obezite cerrahi yöntemlerinden korkarak mide balonu taktıran hastalar birkaç saat içerisinde hastaneden yürüyerek ayrılabilmektedir. Mide balonunun verimli olabilmesi için, hastaların bunun yanında bir diyet programına uyması gerekmektedir. Mide balonu uygulamasının vki (bmı) sınırı 28-32’dir. Vücut kitle indeksi 28 ve 32 arasında olan hastalar mide balon uygulamasına başvurabilir veya gastrikband uygulamasını seçebilir. Tüp Mide Ameliyatı Öncesi Hazırlık DönemiObeziteden kurtulmak isteyen hastalar obezite cerrahisi ameliyatı öncesinde doktorlarla görüşerek psikolojik bir değerlendirme süreci başlatırlar. Burada hastanın psikolojik olarak ameliyata hazır olup olmadığı belirlenir. Sonrasında hastaya ameliyat süreci aktarılarak olumlu karar vermesi halinde çeşitli tetkikler yapılır. Tüm bu tetkikler tecrübeli doktorlar tarafından, hastanın ameliyat sürecini rahat geçirmesi için yapılır. Hastaneye yatan bireylere damar yolu açılarak ameliyata hazırlık süreci başlamış olur.
Doktor görüşmesi sonucunda psikolojik sorunları bulunan hastaların öncelikli olarak psikologlar ile görüşmesi sağlanır. Gerekirse bir tedavi uygulanarak psikiyatri onayı sonrasında obezite cerrahi operasyonu uygulanır.
Ameliyattan önce anestezi doktorundan onay alınması gerekmektedir. Onay alındıktan sonra ameliyat tarihi oluşturularak tüm tetkikler tamamlanır. Tüp mide ameliyatından önce hastaların kilo verme zorunluluğu yoktur. Yalnızca ameliyattan önce sigara ve alkol alımına dikkat edilmesi gerekmektedir. Ek olarak ameliyattan 8 saat öncesine kadar yemek yenilmemesi veya sıvı alınmaması gerekmektedir. Tüp Mide Ameliyatı Öncesi Yapılan TetkiklerAmeliyat öncesinde yapılması gereken hazırlıklar içerisinde en önemli nokta tüm tetkiklerin tamamlanmasıdır. Hasta için SFT, akciğer grafisi, kan testi, endoskopik ve EKG (kalp grafisi) uygulamaları yapılmalıdır. Bunlara ek olarak anestezi doktorundan onay alınması gerekmektedir. Anestezi doktoru gerekli gördüğü zaman hastayı dahiliye, kardiyoloji veya endokrinolojiye yönlendirmektedir. Tetkiklerin öncesinde veya sonrasında 8 saatlik açlık-susuzluk gerekmektedir.
Obezite ameliyatı olacak hastada diyabet rahatsızlığı var ise, dekort verilir ve ertesi gün damar yolundan kan alımı gerçekleştirilir. Bu arada kortizol değeri sürekli kontrol edilir. Hastalarda reflü şikayeti varsa, ameliyat ile birlikte tedavi olup olmayacağı
Ameliyat öncesi yapılması gereken hazırlıkların en önemli kısmı tetkiklerin tamamlanmasıdır. Hastanın EKG (kalp grafisi), SFT, akciğer grafisi, kan testi ve endoskopisi (reflü, ülser vb. hastalıklar için) yapılmalı ve anestezi doktoru tarafından onay alınması (anestezi doktoru gerektiğinde dahiliye, kardiyoloji ve endokrinolojiye yönlendirmektedir) gerekmektedir. Tetkik öncesi ise 8 saat açlık ve susuzluk gerekmektedir. Eğer diyabeti ile ilgili bir problemi var ise, dekort verilerek ertesi gün damar yolu ile kan alımı gerçekleştirilir ve kortizol değeri kontrol edilmesi gerekir. Eğer hastanın reflü şikayeti var ise ameliyat ile tedavi olup olamayacağı kontrol edilmektedir. Bunun için endoskopi ile mideye bakılmakta yani endoskopik olarak gerçekleştirilmektedir. Tüp Mide Ameliyatı Yapan HastanelerTüp mide ameliyatı olmaya karar veren hastalar, hemen hastane araştırmalarına başlarlar. Bunun için yapabileceğimiz en iyi tavsiye, tüp mide ameliyatı olmuş kişilerin yorumlarını okumanız ve hastaneden çok doktora değer vermenizdir. Günümüz teknolojisine uygun yöntemler kullanan tüp mide merkezleri tecrübeli doktorları ve uzman kadroyu elinde bulundurmaktadır. Ameliyat öncesi ve sonrasında birçok süreç olacağı için bu süreci iyi takip edebilen ve yönetebilen bir kadroyla ameliyat olmanız sizin faydanıza olacaktır. Ameliyat esnasında veya sonrasında oluşabilecek herhangi bir komplikasyon riskine karşı tam teçhizatlı bir hastane olması da oldukça önemlidir. Tüp Mide Ameliyatı Yapan DoktorlarYaygınlaşan obezite hastalıkları, obezite uzmanlarını da beraberinde getirmiştir. Cerrahi ameliyatlarının obezite bölümünde uzmanlaşan bu kişiler, tecrübesiyle tercih edilmektedir. Ameliyatla ilgili deneyimi yüksek olan tüp mide ameliyatı doktorları, oluşabilecek herhangi bir komplikasyona karşı deneyimlidir. Bu nedenle karar verirken hekimlerin deneyimlerine bakmanızı ve hasta yorumlarını okumanızı tavsiye ederiz. İyi bir doktor tercih ederseniz hem ameliyat öncesinde hem de sonrasında kendinizi güvende hissedebilirsiniz. Tüp Mide Ameliyatı En İyi Doktor
Son dönemlerde tüp mide ameliyatlarında açık ameliyat neredeyse yok denecek kadar azdır. Tüp mide ameliyatları artık genellikle laparoskopik yani kapalı olarak gerçekleştirilmektedir. Bunun yanında robotik cerrahi ile gerçekleşenlerde bulunmaktadır. Sağlık sektörünün geliştiği bu dönemde, doktorlar da kendilerini hızla geliştirmektedirler. Tüp mide ameliyatlarında yeni gelişen teknolojilere uyum sağlayan doktorlar yetişmektedir. Doktor seçerken en çok dikkat edilmesi gereken nokta tecrübedir. Tecrübesi yüksek olan doktorlar, ameliyat öncesinde ve sonrasında yaşanan tüm komplikasyonlara karşı bilinçlidir ve hastayı koruyacak niteliğe sahiptir. Tüp mide ameliyatından önce doktora güveniyor olmanız hem ameliyata gönlünüzün rahat girmesini hem de çıktığınızda içinizin rahat olmasını sağlayacaktır. Obezite cerrahisinde en iyi doktor, yalnızca ameliyat sürecinde değil, sonrasında da yanınızda olmaya hazır olan doktordur. İyileşme ve beslenme sürecinizde size destek olacak bir doktor tercih etmelisiniz. Tüp mide ameliyatı olmak için doktor arayanlar, internet üzerinde aratarak, daha önce ameliyat olan kişilerin de yorumlarını okuyarak en tecrübeli doktoru bulabilirler.Revizyon Tüp Mide Ameliyatı Nedir?Daha önceden gerçekleştirilmiş başarısız olan operasyonlar, hastaların bilinçsiz beslenmesi gibi sorunlarla birlikte, mide küçültme operasyonlarının yeniden uygulanması gerekmektedir. Bu uygulamayı isteyen hasta gruplarından oluşmaktadır. Mide küçültmede revizyona ihtiyaç duyulmasının en büyük sebepleri arasında, kilo kaybı olmaması, fundus bölümünün daha büyük kalarak iştah hormonu (gyrelin) fazla salgılanması ve ameliyat sırasında midenin kesilmesi gereken kısmının küçük bırakılması bulunmaktadır. Bu durumlar, midenin daha hızlı bir şekilde büyümesine yol açarak hastanın hızla kilo almasına neden olmaktadır.
Ameliyattan sonraki bilinçsiz beslenme sürecinde ise, hastaların genellikle katı ile sıvı gıdanın ayrımını yapmaması ve çok kalorili besinler tüketmesinden kaynaklanmaktadır. Bunların yanında alkol problemi yaşayan hastaların da hızla kilo aldığını gözlemlemekteyiz. Obezite ameliyatları sonrasında tekrar kilo alımı, yüksek kalorili gıdalar tüketme oranının çok fazla olması ile görülmektedir.
Ameliyatı başarılı bir doktora yaptırmak ve ameliyat sonrası doktor önerilerine uymak sayesinde revizyon ameliyata gerek kalmamaktadır.
Tüp Mide ve Gastrik Bypass ameliyatları Arasındaki Fark
Gastrik by-pass, metabolizma cerrahisi adı verilen operasyon tiplerinden biridir. Yani, kilo kaybı oluştururken, diyabet hastalığına yüksek oranda çözüm olarak görülmektedir. Gastrik bypass operasyonu gerçekleştirilirken, midenin büyük bir kısmı bypass edilir. Ek olarak bağırsaklardan da 150 cm’lik bir kısım bypass edilir. Bu sayede hem besin emilimi azalır hem de hastanın daha az besin tüketmesi sağlanır.
Mide küçültme yani tüp mide ameliyatında ise, sadece midenin bir kısmı alınarak küçültme sağlanır. Bağırsaklar üzerinde herhangi bir işlem yapılmaz. Tüp mide operasyonlarının da şeker hastalığı üzerinde etkisi olduğunu bilsek de, gastrik by-pass kadar etkili olmadığını görmekteyiz. İki cerrahi müdahalede de şişmanlığa çözüm sağlanmaktadır. Ancak şeker hastası iseniz, doktorunuz ile görüşerek gastrik by-pass operasyonunu tercih etmenizi tavsiye deriz.
Tüp Mide Ameliyatı Şeker (Tip 2 diyabet) Hastalığı İlişkisi
Obezite ile beraber, şeker hastalığı, metabolik cerrahi adı verilen transit bipartisyon, mini gastrik by-pass veya duodenal switch yöntemleriyle bu hastalıklardan kurtulabilmektedirler. Tip 2 diyabetten kurtulmak için yapılan metabolik tedavi yöntemlerinde amaç, ince bağırsaklardan diyabet yani şeker emilimini azaltmak ve pankreasın insülin salınımını arttırmaktır. Tüm bunlar ile birlikte şişmanlığa da çözüm olmakta, hasta obezite rahatsızlığından da kurtulmaktadır. Bu durumun tüp mide ameliyatı ile bağlantısı ise, mide küçültülmesi ile beraber, bağırsaklara inecek olan besinlerin azalması sağlamakta ve düzenli dengeli besleme sonucunda insülin direnci kırılmaktadır. Ameliyatın ektisi ile insülin direnci kırılan hastaların kilo vermesi kolaylaşacaktır. Kilo kaybıyla birlikte yağ dokusunun azalması ile metabolizma hızı artacaktır. Tüp mide ameliyatının insülin ilacı kullanmaktan çok daha faydalı olduğunu söyleyebiliriz.
Tüp Mide Ameliyatı Öncesi ve Sonrası
Obezite cerrahisinin en çok tercih edilenlerinden biri olan tüp mide ameliyatından bir hafta önce, akciğer fonksiyonlarını olumsuz etkileyen sigaranın bırakılması gerekmektedir. Bu sayede akciğer fonksiyonları ameliyata uygun hale gelecektir. Sigaranın dışında alkol tüketiminin de iki hafta önce bırakılması önerilmektedir. Doktorların bu önerilerine uyan hastaların tüp mide ameliyatı olmasına bir engel yoktur. Obezite cerrahisi operasyonlarında kontroller genellikle 1. hafta, 1. ay, 3. ay, 6. ay ve 12. ayda yapılmaktadır. Eğer yurt dışında veya şehir dışında yaşıyorsanız, farklı yollar izlenerek kontrolleriniz gerçekleştirilmektedir.
Obezite ameliyatları sonrasında, kilo verme ve şişmanlık derecesinin azalması ile birlikte, diyabet, hipertansiyon, eklem rahatsızlıkları, bel fıtığı, uyku apnesi, polikistik over gibi birçok hastalık hızla düzelmektedir. Bu sayede tüp mide ameliyatı olan hastalar, tüp mide ameliyatı sonrası yancı tüm hastalıklardan hızla kurtulmaktadır. Hipertansiyon ve şeker (tip 2 diyabeti) yüksek oranda azalmaktadır.
Tüp mide ameliyatı sonrası sigara kullanımına dikkat etmek gerekmektedir. Obezite cerrahisi ameliyatlarından sonra hassaslaşan mide, sigarayı bırakmak için çok iyi bir nedendir. Eğer sigarayı bırakmak istemiyorsanız, mide-bağırsak bağlantısında ülser oluşmaması için mide koruyucu hap kullanılması gerekmektedir. Ameliyat sonrasında sigara kullanan hastaların en az 15 gün sonra yeniden kullanmaya başlamaları önerilmektedir. Alkol kullanımı, hepimizin de bildiği gibi, kilo verimini yavaşlatmaktadır. Bu nedenle hastalarımızın mümkün olduğunca az miktarda ve az zamanda alkol almalarını tavsiye ederiz. Alkol tüketimini sınırlayan hastalarda kilo verimi daha sağlıklı ve daha hızlı gerçekleşmektedir. Minimum 1 ay sonra alkol kullanımına başlanılabilir. Bu operasyonlardan sonra, bireyler için bir diyet fikstürü hazırlanır ve diyetisyen tarafından bu fikstür takip edilerek kişinin sağlığına kavuşması hedeflenir.
Obezite ameliyatlarının günlük hayatı etkilemediğinden daha önce bahsetmiştik. Hastalar, 1. haftadan sonra araç kullanabilir veya uçakla seyahat edebilirler. Bu sayede İstanbul’da ameliyat olan hastalar, çok kısa sürede yaşadıkları bölgeye geri dönebilirler. Ameliyat sonrası 10. gün doktor kontrolü sonrasında direkt yola çıkabilir ve diğer kontrolleri için uygun zamanlar belirleyebilirler.
Ameliyattan önce bırakılması gereken bir diğer şey ise, kan sulandırıcı ilaçtır. Bir hafta öncesinde bırakılması yeterlidir.
Obezite tedavisi ne kadar sürüyor? diye merak edenler için ise cevabımız 18 ay. Hastalar için bu süre içerisinde hem diyetisyen desteği almakta, hem kilo kaybının ve yağ kütlesinin kaybını sağlanmakta hem de kas kütlesi arttırılmaktadır. Obezite ameliyatı sonrasında verilen kiloların ameliyattan önceki haline dönmesi çok zor olsa da, hastalarımızın alkol ve çikolata gibi kalorisi yüksek gıdalardan uzak durmasını tavsiye ediyoruz. Hastalarımız için hem sağlıklı bir kilo kaybı hem de sağlıklı bir yaşam tarzı hedefliyoruz.
Ameliyat sonrası iz kalması, özellikle kadın hastalarımız için çok merak edilen bir konudur. Mide küçültme (tüp mide) ameliyatlarında, karın içine yalnızca 4 adet ve 8 milim deliklerle girildiğinden, ameliyat sonrasında iz kalımı olmamaktadır. Ameliyat esnasında bu delikler estetik yöntemlerle kapatılmaktadır. Bu sayede iz kalmadan ameliyat süreci tamamlanmaktadır.
Mide küçültme (obezite) ameliyatından sonra, aradan bir hafta geçtikten sonra hastaya düzenli yürüyüşler öneriyoruz. Bu sayede kilo verimini destekliyoruz. 1. ay dolduktan sonra ise egzersiz programı uygulayarak, hastanın spora başlamasını sağlıyoruz. 3. aydan sonra ise, kas güçlendirici hareketlerle kilo verimini iyice destekleyebiliriz. Obezite ameliyatından sonra sarkma veya deri deformiteleri yaşamamak için, hastalarımız, fitness, pilates veya yüzme sporlarıyla kilo verimini destekleyebilirler.
Yapılan obezite ameliyatları laparoskopik yani kapalı yapıldığından, mide için herhangi bir fıtık riski taşımamaktadır. Böylece günlük hayatınıza kolayca adapte olabilir, 10 kg’a kadar ağırlık kaldırabilirsiniz. Eğer anneyseniz, bebeğinizi obezite ameliyatının birinci haftasından sonra rahatça kucağınıza alabilirsiniz.
Obezite ameliyatlarında hedef kişinin kilo vererek sağlıklı bir yaşama kavuşmasını sağlamaktır. Bu nedenle ameliyat sonrasında, yaşam tarzının değiştirilmesi ve daha sağlıklı bir yaşam tarzının benimsenmesi gerekmektedir. Özellikle yeme alışkanlıklarının değişmesi ve sporun hastanın hayatında önemli bir yer tutması çok önemlidir.
Ameliyatlardan sonra mide kapasitesi 150 ml. Gıda alımı gerçekleştirebilecek seviyeye gelmektedir. Bu nedenle, mide kesesinin iyileşmesini kolaylaştırmak adına, 1 ay boyunca yumuşak, tanesiz ve sulu yiyecekler, püre haline getirilen gıdalar kullanılmalıdır. Böylece beslenme düzeyi düzelirken, kişinin sağlıklı beslenmesi için ilk adımlar atılmış olur.
Sıvı döneminden sonra hastalarımız için katı beslenme dönemi başlıyor. Bu dönem, artık püre döneminin sona erdiğini ve normal beslenmeye geçebileceğimizi müjdeliyor. Doğru beslenme, sıvı tüketiminin öğrenilmesi gibi süreçler başlıyor. Bu dönemde, öğün esnasında değil, öğün aralarında sıvı tüketilmesi tavsiye ediliyor. Gyrelin yani iştah hormonunun alınması, midenin fundus kısmının çıkarılması ile birlikte mide küçültme ameliyatı gerçekleştirildikten sonra bu beslenme geçişleri döneminin süreleri şu şekildedir: 15 günlük sıvı diyeti, 15 günlük püre diyeti ve katı gıdaya geçiş. Yani hastalarımız 1 ay sonra katı gıdaya geçerek, sağlıklı beslenmeye başlayabilir. Kiloyla bağlantılı olarak, obezite ameliyatı olan bireylerde ilk 15 günlük sıvı diyeti boyunca kilonun yaklaşık %15’lik kısmı gitmektedir. Kalan kısım ise diyetle birlikte desteklenerek zamanla azalmaktadır. Hormonal hastalıklardan dolayı şişman olan bireylerde düzenli olarak T3, T4, T4 kan testleri yapılmaktadır.
Hastalarımızın en çok merak ettiği bir diğer konu ise, obeziteden sonra hamilelik. Obezite ameliyatından sonra hamile kalmak isteyen bireylerde 1 yıl beklemek gerekmektedir. 1 yılın sonunda ise, hamile kalmak için hiçbir engel bulunmayacaktır. Bu süreden sonra hamile kalan obezite hastalarında, bebek için herhangi bir mineral veya vitamin eksikliği görülmeyecektir. Hamile kaldıktan sonra eski kilosuna geri dönme korkusu yaşayanlar için ise şunu söyleyebiliriz, sağlıklı bir hamilelik geçirdiğiniz sürece şişmanlık problemi yaşamayacaksınız.
Obezite ameliyatlarından sonra korkulan vücut sarkmalarını en az seviyeye indirmek için, hastalara protein desteği uygulanmaktadır. Buna ek olarak 1. aydan itibaren düzenli olarak egzersiz, daha önce de bahsettiğimiz gibi 3. aydan itibaren kas geliştirici egzersizler yapılması önerilir. Obezite ameliyatından sonra kilo vermenin durma sebepleri, alkol ve çikolata gibi kalorisi yüksek gıdaların tüketilmesidir. Bu nedenle bu gıdaların tüketimi minimum seviyede olmalıdır.
Tüp mide ameliyatından sonra hastaların taburculuk döneminin başlaması için ağızdan gıda alımının gerçekleşmesi gerekmektedir. Bugünden sonra, ameliyat yeri pansuman edilerek hastalar taburcu edilebilir. Pansuman işlemi, dren yapıldığından gerekmektedir. Dren 3. güne kadar kaçak kontrollerin yapılması amacıyla hastalarda tutulmaktadır. İdrar sondası ise, ameliyat süresinde hastalara takılmamaktadır. Ancak hastanın ihtiyacı bu yöndeyse, doktor değerlendirmesi ile beraber takılabilir.
Tüp mide ameliyatı sonrasında doktor kontrollerine devam etmek çok önemlidir. Bireylerde doktor gözetimi yapılarak bu süreç kolayca atlatılmaktadır. Doktorların yazdığı reçetede yer alan ilaçlar, obezite ameliyatı sonrası oluşabilecek komplikasyonları önler niteliktedir. Buna ek olarak diyetisyen kontrolü başlamaktadır. Diyetisyen sayesinde, bireyler sağlıklı yaşam ile ilgili bilinçlendirilir ve obezite ameliyatı sonrası beslenme programı hazırlanır. Her ne kadar ghrelin yani açlık hormonu alınsa bile, bireyin yiyecekleri fazla tüketmemesi gerektiğini bilmesi gerekmekte ve egzersizi hayatının vazgeçilmez aktivitesi yapması gerekmektedir. Bu süreçte hastaların doktora kolayca ulaşabiliyor olması, yani doktor seçimi çok önemlidir. Hastayı psikolojik olarak destekleyen ve bu sürece hazırlayan en önemli etken doktordur. Bu nedenle doktorunuzu iyi seçmeli ve yakın ilişkiye açık olmalısınız. Sağlıklı bir süreç için doktorunuzun ve diyetisyeninizin tüm tavsiyelerine uymaya özen gösteriniz. Böylece mide küçültme ameliyatınız başarıyla geçtiği gibi, sonuçları da güzel olacak ve şişmanlığı ömrünüzün sonuna kadar unutacaksınız.
Kaynak: https://www.istanbulobezitecerrahisi.com/
kaynak: Tüp Mide Ameliyatı (Mide Küçültme Ameliyatı)
Tüm gelişmelerden haberdar olmak için Facebook sayfamızı takip edin!