Ağız ve Diş Sağlığı Problemleri ve Çözümleri konuları hakkında bilgi edinin
- Tümünü göster
- Ağız Kokusu
- Çatlak Diş Sendromu
- Çürükler
- Diş Eti Hastalıkları
- Diş Hassasiyeti
- Plak ve Diş Taşı
- Yirmi Yaş Dişleri
Dişim ağrıdığında çok miktarda parasetomol alıyorum zararlı mıdır?
Öncelikle her şeyin fazlası zarardır.Turkiye Klinikleri J Emerg Med-Special Topics. 2016;2(1):51-7
Makalede söylendiği gibi
''Dünyada en çok kullanılan analjezik olan asetaminofen (N-asetil-p-aminofenol, parasetamol, APAP) Türkiye'de 300'den fazla ilaç preparatının içinde mevcuttur. Parasetamol zehirlenmesi, istemli ilaç alımları içinde en sık rastlananıdır. Avrupa ve Kuzey Amerika'da karaciğer yetmezliğinin en sık nedenidir. Ciddi karaciğer toksisitesi aminotransferazların 1000 IU/L'nin üzerinde olarak tanımlanmaktadır ve 350 mg/kg'ın üzerinde alımlarda gelişir. Tedavi dozlarında alındığında parasetamolün %90'ı karaciğerde sülfat ve glukronit ile konguje edilerek metabolize olur, %8'lik kısım hepatik sitokrom p450 enzimleri ile (özellikle CYP2E1) N-asetil p-benzokinon imin (NAPQI)'e dönüştürülür. Glutatyon eksikliğiyle seyreden durumlarda (aşırı asetaminofen alımı gibi), NAPQI toksik olmayan metabolitlere dönüştürülemez ve karaciğer hasarına neden olur. Aktif kömür oral alımdan sonra 4 saat içinde verilmelidir, sonrasında bir yararı gösterilmemiştir. Eğer hasta kademeli ve mükerrer dozlarda parasetamol alarak zehirlenmişse tedavi kriteri olarak Rumack- Matthew nomogramına uymaz. Toksik doz alımından sonra erken verilen N-asetil-sistein tedavisi, akut karaciğer yetmezliğinin ilerlemesini yavaşlatmada etkilidir. Ancak akut karaciğer yetmezliği geliştiğinde, karaciğer transplantasyonu tek hayat kurtarıcı tedavidir.''Yani kısacası hekiminize danışmadan ilaç kullanmayınız. dişiniz ağrıyor ve hekime gitmekten korkup sadece ağrı kesici ile günü kurtarmak istiyorsanız yapılabilecek en tehlikeli davranışı yapıyorsunuz demektir.Unutmayalım ki ağrı kesici bir ilaçtır ve ilaçları hekim kontrolünde ve yeteri miktarda kullanmak gerekir. Dişler Neden Renklenir ,
En çok dış etmenlerden dolayı kaybederler. İlk olarak sigara ,nargile veya puro gibi tütün mamullerinin boyayıcı etkisi ile dişler renklerini kalıcı olarak kaybederler. İlk etapta dişlerin üzerinde lekelenmeler oluşmaktadır. Bu lekelenmeler diş temizliği ile çıkar ama her bir nefeste dişlerin ana renginde de ciddi bir değişiklik olur. Dişler, diş hekimi tarafından temizlense de dişlerin ana renginde zamanla bir renkleşme olur. Çünkü bu duman etkisi, dişin iç tabakalarına kadar ulaşır. çay, kahve, meyve suları, gazlı içecekler ve renkli alkollü içecekler.Ayrıca aşırı florürlü içme suları Bu tür içeceklerin ciddi bir boyayıcı etkisi vardır. Bazıları doğal boyalar bazıları ise kimyasal boyalardan oluşur. Standart olarak önce dişin dış yüzeyinde lekelenmeler başlar daha sonra ise iç yüzeylere ilerler. Yine diş temizlikleriyle ancak dış yüzeyler temizlenebilir. Zaman ile dişin ana rengi değişir. Ağızdan alınan ilaç, pastil veya ağız suları da dişlerin rengini değiştirip sarartabilirler. Özellikle demir ilaçları ve renkli pastiller de bu çok görülür. Uzun süre kullanımlarında kalıcı renk değişiklikleri olabilir. Yukarda belirtilen tüm maddelerde düzenli diş temizlikleri önermekteyiz. Diş temizlikleri düzenli yapılmazsa diş yüzeyindeki lekelenmeler çok hızlı bir şekilde içeriye nufüs ederler. Dişin yüzeyinde darbe veya ısı farklarına bağlı çatlaklar, dişe dışarıdan gelen herhangi bir darbe dişin yüzeyindeki mine tabakasını çatlatabilir. Ayrıca yeme-içme esnasında bir anda sıcaktan soğuğa ani geçişlerde diş yüzeyinde çatlak oluşabilir. Bu durumlarda zaman içinde dişin rengi değişir ve sararmalar başlar. Yukarıda belirtilen tüm renklenmeler için beyazlatma işlemi yapılabilir. Diş beyazlatma işlemleriyle dişlerin rengi 2-4 ton arasında açılır. Tüm renklenmeler de bu işlem çok fayda sağlar. Beyazlatmada ki hedef dişin iç renklenmesidir. İç renklenme bu sayede çözülür. Diş temizliğinde ki hedef ise dış renklenmedir.
Süt Dişleri
Süt dişleri de tıpkı kalıcı dişlerde olduğu gibi tedavi edilmelidir. “Nasıl olsa değişecek!” düşüncesiyle bu dişlerin çekilmesi pek çok problemlere neden olur. Süt dişlerinin beslenmede önemi vardır. Çürük dişleri olan çocuklar dişleri ağrıdığı için doğru dürüst yemek yiyemezler. Aynı şekilde dişleri çekilen çocuklar da yemek yiyemedikleri için büyüyüp gelişemezler. Genel vücut gelişiminin yanı sıra süt dişleri çenelerin gelişimi için de gereklidir. Dişler konuşmak için gereklidir. Özellikle konuşmanın öğrenildiği dönemde ön süt dişlerinin eksik olması f,v,s,z,t harflerinin bir alışkanlık haline gelerek ömür boyu yanlış telaffuz edilmesine neden olacaktır. Güzel bir gülümseme için ise sağlıklı dişlere ihtiyaç vardır. Çürük ya da eksik dişleri olan çocuklar çirkin göründüklerini düşünerek psikolojik rahatsızlık duyarlar. Süt dişlerinin bir diğer görevi de alttan gelen daimi dişlerin yerini korumaktır. Bir şekilde süt dişi zamanından önce çekilirse yandaki dişler bu boşluğa doğru kayar. Alttan gelecek kalıcı dişe yer kalmaz. Bu diş diğerlerini sıkıştırır, sonuç olarak çapraşıklıklar meydana gelir. Bu nedenlerden dolayı süt dişleri de daimi dişlerde olduğu gibi tedavi edilmelidir.Süt Dişi Travmaları
Süt dişi travmaları, sıklıkla okul öncesi dönemde özellikle küçük çocukların dengelerini sağlamakta zorluk çekmeleri nedeni ile görülür. Araştırmalar, görülme sıklığının %11 ile %30 arasında değiştiğini göstermektedir. Bu oranlardaki büyük farklılıkların hekime başvurma oranının düşük olmasından kaynaklandığı bildirilmiştir. 1 -3 yaşlarında, fiziksel aktivitenin artması ile doğru orantılı olarak görülme sıklığı artar. Erkek çocukları daha fazla etkilenir. Kalıcı dişlerde travma görülme sıklığının ise %22 oranında olduğu ve 8 -11 yaş arasında sıklıkla görüldüğü saptanmıştır.Süt Dişi Travma Tedavileri
Olayın oluş zamanı dişin etkilenme miktarını ve tedavi planını etkiler. Olayın nerede olduğu tetanoz profilaksisi açısından önemlidir. Diş travmalarının olası zararlarından korunmak için travma şekli ve büyüklüğü nasıl olursa olsun eğer bilinç kaybı, kanama, denge kayıpları, baş ağrısı, kusma, bulantı, konuşma zorlukları vb. gibi genel sağlık durumu ile ilgili bir problemi yoksa en kısa sürede mutlaka bir diş hekimine, mümkünse bir çocuk diş hekimine başvurulmalıdır.Süt Dişi Travmalarından Korunmak İçin Neler Yapılmalı
Aileler ve çocuklarla ilgilenen kişilere düşen birinci görev diş travmalarına karşı hazırlıklı olmalarıdır. Bu hazırlık acil durumlarda ne yapılması gerektiğinin bilinmesi ve ulaşılacak hekimin belirlenmesini içermektedir. Ayrıca çocuklara, spor yaparken ağız koruyucu aparey ve kask, arabada kemer ve koltuk, evde ise düşmeyeceği ortamlar sağlanmalıdır. Travma ile diş hekimine başvuru arasında geçen süre, tedavinin başarısını etkileyen birinci nedendir. Eğer diş kırıldıysa ve kırık parça bulunabildiyse, kırık parçayı hemen bir süt içerisine koyarak mümkün olan en kısa sürede (ilk 1 saat içerisinde) diş hekimine başvurmak gerekir.Biberon Çürüğü
Bebeklerde bazen dişlerin üzerinde sürer sürmez kahverengi lekeler oluştuğu ya da bu dişlerin kırılıp döküldüğü gözlenir. Aslında bu lekeler diş çürükleridir ve dişler de çürük nedeniyle kırılır. Çocukluk döneminde yaygın olarak görülen ve halk arasında “biberon çürüğü” olarak adlandırılan bu durum, yanlış beslenmeye bağlı olarak gelişen enfeksiyon hastalığıdır. Ciddi sorunlara neden olabilen biberon çürüğü, erken yaşta görülmesi nedeniyle tedavisi oldukça güçtür. Bebek beslenmesinde en önemli besin olan anne sütü ya da inek sütü doğal olarak şeker içerir. Gece yatmadan önce ya da uyku sırasında bebek anne sütü ya da biberon emerse süt ağızda birikerek mikropların dişleri çürütmesi için elverişli bir ortam oluşturur. Bu nedenle özellikle gece beslenmesi sonrası dişlerin temizliğine özen gösterilmelidir.Genellikle üst ön dişlerde görülen bu çürükler, bazı durumlarda aşırı ilerleyerek tedavisinin imkansızhale gelmesine neden olabilir. Bu tip durumlarda tedavi edilemeyen dişlerin çekilmesi söz konusu olur. Süte ilave edilen şeker, pekmez, bal ve benzeri şekerli gıdalar çürüğün daha çok yayılmasına ve ilerlemesine neden olur. Bu nedenle uykudan önce verilen mamadan sonra ağız iyice çalkalanmalı ve yalancı emzik herhangi bir tatlıya batırılarak verilmemelidir.RESTORASYON
DİŞ ZAMANI DOLMUŞ RESTORASYONLAR (DOLGU VE KURONLAR) NİÇİN YENİLENMELİDİR?
Bunun bazı sebepleri vardır; YIPRANMA : bir restorasyonunun ömrünü etkileyen birçok faktör olmasına rağmen, gümüş (amalgam) dolgu, kuron veya köprünün ortalama ömrü 5 ila 15 yıldır. kompozitlerin (plastik-diş renkli dolgu) ortalama ömrü ise 5 ila 10 yıldır. Çiğnemek suretiyle dişlere ve dolgulara uygulanan sürekli kuvvetler yıpranma sebebidir. Bazı durumlarda porselen veya altın kuronlar, karşı dişin sürekli öğütmesinden dolayı yıpranır. SIZINTI : dolgular yıpranma ve travma (darbeler) sebebiyle kenarları boyunca açılmaya başlar. Bu durumda sızıntı kaçınılmazdır. Genelde bir kuronun ısırma yüzeyindeki sızıntı, hasta tarafından fark edilemez. Bu, bakterilerin dişin daha derin bölgelerine nüfuz etmesine sebep olur. Bir kez bakteri, diş veya kuronun içine nüfuz ettikten sonra oradan çıkarılamaz ve hızla çürüme başlar. Tüm bunlardan daha da kötüsü, bu hasarın genellikle görülmemesi ve çürüme dişin özüne gelinceye kadar hiçbir belirti vermemesidir. TEKRARLAYAN ÇÜRÜKLER : ilk çürüğe sebep olan şartlar, dolgunun etrafında başka çürümelere de zemin hazırlayabilir. Diş temiz tutulmazsa dolgunun kenarlarından tekrar çürüyebilir. Dişin üzerinde bir kuron varsa ve ağız bakımına da dikkat edilmiyorsa, kuronla diş arasında kolaylıkla çürüme başlayabilir. Daha önce bahsedildiği gibi çürüğe müdahale edilmezse, çürük dişin sinir odasını işgal ederek apseye yol açabilir. Bu olaylar, kanal tedavisi veya dişin kaybıyla sonuçlanacaktır. ÇATLAKLAR : gün boyunca dişlerimiz tahminimizden daha çok fiziksel kuvvetlere maruz kalır. Sadece yemek yerken bile dişlerimizin santimetrekaresi yüzlerce kilogram-kuvvet değerinde basınca maruz kalır. Isırma basıncı ve sert yiyeceklerin çiğnenmesi dişler veya restorasyonlarda ince çatlaklara sebep olabilir. AŞINMALAR : çatlaklar için zamanında önlem alınmazsa dişler kırılır veya aşınır. Daha pahalı ve ayrıntılı işlemlere ihtiyaç duyulur hale gelir. Bu tip dişlere kuron tavsiye edilir. Bazen bahsedilen bu çatlak ve aşınmalara, porselen kuronda da rastlanır. Aşınmış bir porselenin ömrü dolmuştur ve parçalanmaya başlar. Rutin kontrollerde mevcut porselen kuronlardaki yıpranmaların saptanması ve gerekli önlemlerin alınması restorasyonun ömrünü uzatacaktır. ESTETİK : zamanla dolgular renk değiştirir veya lekelenir. Dolguların görüntüsünün değişmesi bazı zamanlarda sağlık açısından bir risk teşkil etmese de ağız içinde hoş olmayan bir görüntüye sebep olacaktır. Günümüzde metal renkli dolguların yerine, dişlerle aynı renkte özel dolgu maddeleri kullanılarak bu hoş olmayan görüntülerden kurtulmak mümkündür. HASTALIKLARI : birçok hasta dişeti hastalığı sebebiyle dişlerini kaybedeceğinden habersizdir. Dişeti hastalığı sebebiyle hiç çürüksüz dişler bile kaybedilebilir. Bu süreç çok yavaş ilerler. Dişeti çekilmesini kemik kaybı izler ve dişin destek dokuları eridiğinde dişin kaybı kaçınılmazdır. Dişhekiminiz bu hastalığı tespit ettiğinde, hastalığın ilerlemesini durdurucu önlemlerden bahsedecektir.KIRIK DİŞ
Kişiler genellikle, beklenmedik zamanlarda ortaya çıkan, dişlerindeki acil sorunlara yönelik ilk yardımın nasıl yapılacağı konusunda yeterli bilgiye sahip değildirler. Oysa yapılacak çok basit uygulamalarla daha sonradan çözümlenmesi çok zor olan tabloların ortaya çıkması önlenebilmektedir.Acil yaklaşım gerektiren diş sorunları nelerdir?
Acil yaklaşım gerektiren Diş ağrısı
Ağrıyan diş üzerinde ve dişlerin arasında bulunan gıda birikintileri, diş fırçası ve diş ipi kullanılarak temizlenmeli ve yarım su bardağına yarım çay kaşığı tuz ilave edilerek elde edilen tuzlu su ile ağız iyice çalkalanmalıdır. Kesinlikle ağrıyan diş üzerine ASPİRİN ya da herhangi bir ağrı kesici ilaç uygulanmamalıdır. Kimyasal yapıları nedeni ile bu gibi ilaçlar diş etinde ve çevre yumuşak dokularda tahrişlere neden olabilmektedir. Bu da diş ağrısının yanında ikinci bir ağrının oluşmasına neden olacaktır. Eğer iltihap nedeni ile yüzde şişlik oluşmuşsa o bölgeye soğuk kompres yapılmalıdır. Dişhekimine gitmeden önce bir ağrı kesici ilaç alınabilir. Diş üzerinde çürük nedeni ile oyuk oluşmuşsa buraya çok az karanfil yağı (eugenol) emdirilmiş pamuk koyulabilir. Eugenol ağrının azalmasını sağlayacaktır. Ancak, bu işlemi yaparken eugenol fazla kullanılarak diş etine sızmasına neden olunmamalıdır. Çünkü karanfil yağı da yumuşak dokuları tahrip edici özelliğe sahiptir. Bir an önce dişhekimine başvurulmalıdır.Acil yaklaşım gerektiren Diş kırılması
Tedaviye yardımcı olabilir düşüncesi ile -mümkünse- kırılan diş parçası bulunarak koruma altına alınmalıdır. 30 dakika içerisinde dişhekimine gidilmelidir. Bu arada bölgede kanama meydana gelmişse temiz bir gazlı bez ile basınç uygulanmalıdır. Basınç uygulamasına rağmen kanama 15 dakika içerisinde durmazsa en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Diş kırılmaları, dişlerin yerlerinde oynaması ya da çıkması, ağız dokularında yaralanmalar ve beyin sarsıntısı sıklıkla da basketbol, futbol vs. gibi kontak sporları yaparken oluşan çarpma ve düşmeler ile trafik kazaları sonucunda oluşmaktadır. Özellikle kontakt spor yapan çocuklarda oluşabilecek ağız yaralanmalarını ve diş kırıklarını önlemek için uygulanacak en uygun yöntem ağız koruyucusu (mounth guard) kullanmalarını sağlamaktır. Diş darbe nedeni ile kendi yuvasında yer değiştirir ise hafif bir parmak basıncı ile diş eski pozisyonuna getirilmeye çalışılmalıdır. Dişi yuvasına yerleştirirken kesinlikle zorlanmamalıdır. En geç 30 dakika içerisinde dişhekimine başvurulmalıdır.Daimi dişin yerinden çıkması
Yerinden çıkan diş bulunmalıdır. Bulunan diş taç (kuron) kısmından tutulmalıdır. Dişi kök kısmından tutarak buradaki dokuların daha fazla hasar görmesine neden olunmamalıdır. Eğer dişin kök kısmındaki dokular fazla hasar görürse dişin yuvasına tutunması mümkün olmaz. Kuron kısmından tutulan dişin üzerinde bulunan yabancı maddeler akan su altında yıkanmalıdır. Diş yüzeyinin temizlenmesi sırasında ovalama işlemi yapılmamalı ve kesinlikle fırça kullanılmamalıdır Öncelikle dişi yuvasına yerleştirmeye çalışılmalıdır. Dişi yerine yerleştirirken aşırı kuvvet uygulanmamalıdır. Aksi taktirde diş ve diş yuvasında ciddi hasarlara neden olunabilir. Diş yuvasına yerleştirilebilmişse yerinde sabit kalabilmesi için üzerine temiz bir gazlı bez koyularak ısırtılmalıdır. Bu şekilde en kısa zamanda dişhekimine başvurulmalıdır. Eğer diş yuvasına yerleştirilememişse diş hekimine gidinceye kadar süt ya da su içerisinde korunmalıdır. Yerinden çıkmış dişi tekrar kazanılması için diş dokularının fazla zedelenmemesi ve mümkün olduğunca çabuk diş hekimine baş vurulması gereklidir.. Uygun şartlarda korunmuşsa ve en geç yarım saat içerisinde diş hekimine ulaştırılmışsa dişin tekrar kendi yuvasına yerleştirilerek (reimplantasyon) ile kurtulma şansı %90 dır.Dudak ve yanak yaralanmaları
Yaralı bölge ılık su ile temizlenmelidir. Yara bölgesinde kanama varsa kanamanın durması için gazlı bezle basınç uygulanmalıdır. Yanak ya da dudak dışından soğuk kompres uygulanmalıdır. Eğer yara fazla büyükse ve kanama devam ediyorsa, dişhekimine ya da en yakın acil polikliniğine başvurulmalıdır.Diş çekimi sonrasında oluşan kanamalar
Diş çekiminden sonra oluşan hafif kanamalar normaldir. Şiddetli kanama varsa hemen diş hekiminize ya da en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalısınız. Sızıntı şeklinde kanama varsa çekim yeri üzerine konulan gazlı bez basınç uygulayarak yarım saat tutulursa kanama duracaktır. Eğer kanama hala devam ederse en uygun olanı dişhekiminize başvurmanızdır. Bu mümkün değil ise bir çay poşetini suda ıslattıktan sonra gazlı beze sarınız ve çekim yerine basınçla uygulayınız . Çay yaprağı içerisinde bulunan kanın pıhtılaşmasına yardımcı mineraller sayesinde yarım saat içerisinde kanama duracaktır. Eğer sonuç alınmaz ise diş hekiminiz ya da en yakın sağlık merkezine başvurunuz.Diş çekimini takiben öneriler
Hekiminizin yanından ayrıldıktan sonra, gaz tamponu ısırarak yerinde tutunuz. Kanama var ise ikinci tamponu da çekim yerine uygulayabilirsiniz. Çekimi takiben 4-6 saat kadar sızıntı halinde kanama meydana gelebilir. Çekimden sonra mümkünse başınız yüksekte olmak kaydıyla yatınız. Çekimi takiben yaklaşık 2 saat kadar herhangi bir şey yemeyiniz. Sıcak yiyeceklerden kaçınınız. Alkol ve kanamayı arttırabilecek olan ilaçları kullanmayınız. Eğer herhangi bir sorun olur ise (ağrı, fazla ve uzun süre kanama) dişhekiminize başvurunuz. Ani darbelerle dişin kırıldığı durumlarda olabildiği gibi sürekli ve yavaş yavaş etki yapan yüksek dolgular, sızıntılar, sinire ulaşan çürükler de dişin ölümüne sebep olabilirDİŞ ETİ HASTALIKLARI
Dişler düzgün temizlenmediğinde, üzerlerinde ve aralarında biriken yiyecek artıkları bakteriler üretirler. Bakteri plağı dediğimiz bu püremsi birikintiler, diş çürüklerinin ve dişeti iltihaplarının baş sorumlusu olup, zamanla tükürüğün çökelmesi sonucu diş taşlarını oluştururlar. Bakteri plağının içinde üreyen mikroorganizmalar, şekerli gıdaları parçalayarak asit üretirler. Ve bu asit, dişi küçük bir bölgeden başlayıp giderek büyüyen bir şekilde çürütür. Daha ileri safhalarda çekim kaçınılmaz olabilir. Diş eti iltihabının ilk belirtisi diş etindeki kanamalardır. Diş etlerinde renk, şekil bozuklukları ve ağız kokusu ile kendini daha da belli eder. Diş eti iltihabının neden olduğu diş kayıpları, çürüklerin neden olduğu diş kayıplarından çok daha fazladır. Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki , Sağlıklı dişeti açık pembe renktedir. Dişe ve kemiğe sıkıca yapışmış olup, portakal kabuğuna benzer parlak – pütürlü bir görünümü vardır.Diş eti Hastalığının Belirtileri :
- Diş eti hastalıklarının ilk ve en önemli belirtisi dişeti kanamasıdır. Sağlıklı dişeti kanamaz
- Diş etlerinde şişmeler, kızarmalar oluyorsa,
- Diş etlerinde çekilmeler ve açığa çıkan kök yüzeylerinde oluşan hassasiyet oluşuyorsa,
- Dişeti kenarlarında veya dişler arasında, diş taşlarına bağlı olarak oluşan siyah alanlar görülüyorsa,
- Diş ile dişeti arasından iltihap geliyorsa,
- Dişlerde sallanmalar, uzamalar ve dişler arasında açılmalar oluyorsa,
- Ağızda sürekli bir kötü koku ve kötü tat hissi var ise, geç kalmadan bir dişhekimine muayene olunması gerekir.
Sağlıklı Diş ve Diş etleri
Bakteri plağı kaldırılmazsa sertleşir ve diştaşı ya da tartar olarak isimlendirilen birikintiler oluşur. Plaktaki bakteriler tarafından üretilen toksinler (zararlı maddeler) dişetlerine zarar verir. Toksinler dişetlerinin etrafındaki destek dokularını yıkar, dişlerden uzaklaşır, oluşan periodontal ceplerde daha fazla bakteri plağı birikir. Periodontal hastalık geliştikçe cepler daha da derinleşir. Bakteri plağı dişlerin açığa çıkmış kök yüzeylerine yapışır. Dişlerin kemik desteği yok olur ve tedavi edilmeyen dişler sallanmaya başlar ve sonunda çekilir.Diş eti hastalıklarına neden olan diğer unsurlar nelerdir?
Periodontal hastalıkların ana nedeni bakteri plağı olmakla beraber, diğer unsurlar da dişetlerinizin sağlığını etkileyebilir Beslenme biçimi ve tütün kullanma ağız sağlığınızı etkilemektedir. Besleyici değeri düşük bir diyet vücudun hastalıklara karşı mücadele gücünü azaltmaktadır. Ayrıca, stres vücudun hastalıklardan korunma kabiliyetini etkileyebilir. Tütün kullananlar, kullanmayanlara göre, dişetlerini daha fazla tahriş etmektedirler. Lösemi, AIDS gibi vücudun savunma sistemini etkileyen hastalıklar dişetlerinin durumunu daha kötü bir hale getirebilir. Kişilerin enfeksiyona çok açık olduğu, kontrol altında olmayan diabet gibi durumlarda dişeti hastalığı genellikle çok daha şiddetlidir ve kontrol altına alınması daha güçtür. Hamilelik sırasındaki hormon değişimleri, dişetlerinin daha kırmızı, bakteri plağına karşı daha duyarlı bir hale gelmesine neden olur. Erken safhalarında bulunan varolan bir dişeti hastalığı özellikle hamilelik döneminde daha da şiddetlenebilir. Doğum kontrol hapları, antidepresanlar ve bazı kalp ilaçları ağız sağlığınızı etkileyebilir. Genel sağlığınızdaki en küçük değişimleri dişhekiminize bildiriniz.Diş eti hastalıkları nasıl teşhis edilir?
Dişhekimleri dişetlerinin genel görünümünden şüphelendikleri zaman periodontal sonda adı verilen bir alet ile diş ile dişeti arasındaki dişeti cebinin boyunu ölçerler. Yetişkinlerdeki her ağız içi muayenesinin bir parçası olarak periodontal muayene yapılmalıdır. Dişlerin etrafındaki kemik dokusunu değerlendirmek için röntgen filmler alınabilir.Diş eti hastalıklarından nasıl korunabilir?
Periodontal hastalıkların önlenmesinde önemli rol oynayabilirsiniz. Yaşam boyu dişlerinizi ağızda tutmak için bakteri plağının, diş fırçalaması ve diş ipi kullanılması ve kimyasal ajanlarla düzenli olarak her gün, dişlerden uzaklaştırılması gerekmektedir. Yukarıda sayılanlara ek olarak dişhekimine düzenli gidilerek kontrollerin yaptırılması son derece önemlidir. Günlük ağız bakımı diş taşlarının oluşumunu en az seviyede tutmakla beraber tamamen önleyememektedir. Bir dişhekimi tarafından yapılacak diş taşı temizliği; sizlerin diş fırçası, diş ipi ile temizleyemediğiniz bölgelerdeki sertleşmiş diş taşlarının ortamdan uzaklaştırılmasını sağlar. Diş taşlarının kaldırılmasına diş taşı temizliği ismi verilmektedir. Dişhekiminizin sizin özel gereksinimlerinize göre kişisel bir ağız bakım planı yapabilir. Bu programla dişleriniz ile dişetlerinize zarar vermeksizin diş fırçalamayı ve diş ipi kullanmayı uygulayabilirsiniz. Diş hekimini düzenli ziyaret ederek ağız sağlık ürünleri hakkında dişhekiminizden öneriler alabilirsiniz. Piyasada pek çok çeşit diş fırçası, diş ipi, ağız gargaraları ve dişler arası temizleyicileri bulunmaktadır. Diş hekiminiz size en uygun olan ürünleri seçmenizde yardımcı olacaktır. Dişeti hastalıklarının erken safhalardaki tedavisi genellikle diş taşı temizliği ve kök yüzeyi düzleştirmesidir. Bu aşamalarda dişlerin etrafındaki ceplerden bakteri birikintileri ve diş taşları uzaklaştırılır ve kök yüzeyleri düzleştirilir. Bu işlemlerle iltihaba neden olan bakteriler ve toksin maddeler ağızdan uzaklaştırılır. Dişeti hastalıklarının erken safhalarında uygulanan bu işlemler genellikle yüz güldürücü sonuçlar için yeterli olmaktadır. Daha ilerlemiş vakalarda cerrahi müdahale gerekebilir. Cerrahi müdahalenin amacı; derin ceplerdeki diştaşlarını ve hastalıklı dokuları ortamda uzaklaştırarak iyileşmenin olabilmesi için kök yüzeylerini düzleştirmek ve dişetlerine kolay temizlenebilmesi için şekil vermektir Tedavilerden sonra periodontal hastalar periyodik olarak görülmelidir. Periodontal tedavi ile elde edilen olumlu sonuçları korumanın tek yolu dişlerin fırçalanması, diş ipi ve bakteri birikintilerini ortamdan uzaklaştıran kimyasal ajanların düzenli olarak kullanılmasıdır. Ve en önemlisi dişekiminin önerdiği aralıklarla kontrolünüzü yaptırmaktır.Periodontal Tedavileri Kimler Yapar?
Tüm dişhekimleri periodontal hastalıkları tanımlayıp erken dönemdeki dişeti hastalıklarını tedavi edebilirler. Bazı dişhekimleri ise ilerlemiş periodontal hastalıkları tedavi edebilecek ek bilgi birikimine ve tecrübeye sahiptirler, bu konuda uzmanlaşmışlardır. Bu bilgi birikimine sahip dişhekimleri periodontist olarak isimlendirilmektedir. Dişhekimi, gerekirse hastalığın bir uzman tarafından tedavi edilmesi gerektiğine inanır ve hastayı bir periodontiste gönderebilir. Periodontal hastalıkların tedavisi ile beraber, dişlerinizin düzenli fırçalanması ve düzenli dişhekimi ziyaretleri ile yaşam boyu sağlıklı dişler korunabilir.ŞİDDETLİ DİŞ AĞRISI
Kişiler genellikle, beklenmedik zamanlarda ortaya çıkan, dişlerindeki acil sorunlara yönelik ilk yardımın nasıl yapılacağı konusunda yeterli bilgiye sahip değildirler. Oysa yapılacak çok basit uygulamalarla daha sonradan çözümlenmesi çok zor olan tabloların ortaya çıkması önlenebilmektedir.Acil yaklaşım gerektiren diş sorunları nelerdir?
Diş ağrısı
- Ağrıyan diş üzerinde ve dişlerin arasında bulunan gıda birikintileri, diş fırçası ve diş ipi kullanılarak temizlenmeli ve yarım su bardağına yarım çay kaşığı tuz ilave edilerek elde edilen tuzlu su ile ağız iyice çalkalanmalıdır.
- Kesinlikle ağrıyan diş üzerine ASPİRİN ya da herhangi bir ağrı kesici ilaç uygulanmamalıdır. Kimyasal yapıları nedeni ile bu gibi ilaçlar diş etinde ve çevre yumuşak dokularda tahrişlere neden olabilmektedir. Bu da diş ağrısının yanında ikinci bir ağrının oluşmasına neden olacaktır.
- Eğer iltihap nedeni ile yüzde şişlik oluşmuşsa o bölgeye soğuk kompres yapılmalıdır.
- Dişhekimine gitmeden önce bir ağrı kesici ilaç alınabilir.
- Diş üzerinde çürük nedeni ile oyuk oluşmuşsa buraya çok az karanfil yağı (eugenol) emdirilmiş pamuk koyulabilir. Eugenol ağrının azalmasını sağlayacaktır. Ancak, bu işlemi yaparken eugenol fazla kullanılarak diş etine sızmasına neden olunmamalıdır. Çünkü karanfil yağı da yumuşak dokuları tahrip edici özelliğe sahiptir.
- Bir an önce dişhekimine başvurulmalıdır.
Diş kırılması
- Tedaviye yardımcı olabilir düşüncesi ile -mümkünse- kırılan diş parçası bulunarak koruma altına alınmalıdır.
- 30 dakika içerisinde dişhekimine gidilmelidir.
- Bu arada bölgede kanama meydana gelmişse temiz bir gazlı bez ile basınç uygulanmalıdır. Basınç uygulamasına rağmen kanama 15 dakika içerisinde durmazsa en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
- Diş kırılmaları, dişlerin yerlerinde oynaması ya da çıkması, ağız dokularında yaralanmalar ve beyin sarsıntısı sıklıkla da basketbol, futbol vs. gibi kontak sporları yaparken oluşan çarpma ve düşmeler ile trafik kazaları sonucunda oluşmaktadır. Özellikle kontakt spor yapan çocuklarda oluşabilecek ağız yaralanmalarını ve diş kırıklarını önlemek için uygulanacak en uygun yöntem ağız koruyucusu (mounth guard) kullanmalarını sağlamaktır.
- Diş darbe nedeni ile kendi yuvasında yer değiştirir ise hafif bir parmak basıncı ile diş eski pozisyonuna getirilmeye çalışılmalıdır.
- Dişi yuvasına yerleştirirken kesinlikle zorlanmamalıdır.
- En geç 30 dakika içerisinde dişhekimine başvurulmalıdır.
Daimi dişin yerinden çıkması
- Yerinden çıkan diş bulunmalıdır.
- Bulunan diş taç (kuron) kısmından tutulmalıdır. Dişi kök kısmından tutarak buradaki dokuların daha fazla hasar görmesine neden olunmamalıdır. Eğer dişin kök kısmındaki dokular fazla hasar görürse dişin yuvasına tutunması mümkün olmaz. Kuron kısmından tutulan dişin üzerinde bulunan yabancı maddeler akan su altında yıkanmalıdır.
- Diş yüzeyinin temizlenmesi sırasında ovalama işlemi yapılmamalı ve kesinlikle fırça kullanılmamalıdır
- Öncelikle dişi yuvasına yerleştirmeye çalışılmalıdır.
- Dişi yerine yerleştirirken aşırı kuvvet uygulanmamalıdır. Aksi taktirde diş ve diş yuvasında ciddi hasarlara neden olunabilir.
- Diş yuvasına yerleştirilebilmişse yerinde sabit kalabilmesi için üzerine temiz bir gazlı bez koyularak ısırtılmalıdır.
- Bu şekilde en kısa zamanda dişhekimine başvurulmalıdır.
- Eğer diş yuvasına yerleştirilememişse diş hekimine gidinceye kadar süt ya da su içerisinde korunmalıdır.
- Yerinden çıkmış dişi tekrar kazanılması için diş dokularının fazla zedelenmemesi ve mümkün olduğunca çabuk diş hekimine baş vurulması gereklidir..
- Uygun şartlarda korunmuşsa ve en geç yarım saat içerisinde diş hekimine ulaştırılmışsa dişin tekrar kendi yuvasına yerleştirilerek (reimplantasyon) ile kurtulma şansı %90 dır.
Dudak ve yanak yaralanmaları
- Yaralı bölge ılık su ile temizlenmelidir.
- Yara bölgesinde kanama varsa kanamanın durması için gazlı bezle basınç uygulanmalıdır.
- Yanak ya da dudak dışından soğuk kompres uygulanmalıdır.
- Eğer yara fazla büyükse ve kanama devam ediyorsa, dişhekimine ya da en yakın acil polikliniğine başvurulmalıdır.
Diş çekimi sonrasında oluşan kanamalar
- Diş çekiminden sonra oluşan hafif kanamalar normaldir.
- Şiddetli kanama varsa hemen diş hekiminize ya da en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalısınız.
- Sızıntı şeklinde kanama varsa çekim yeri üzerine konulan gazlı bez basınç uygulayarak yarım saat tutulursa kanama duracaktır.
- Eğer kanama hala devam ederse en uygun olanı dişhekiminize başvurmanızdır. Bu mümkün değil ise bir çay poşetini suda ıslattıktan sonra gazlı beze sarınız ve çekim yerine basınçla uygulayınız . Çay yaprağı içerisinde bulunan kanın pıhtılaşmasına yardımcı mineraller sayesinde yarım saat içerisinde kanama duracaktır.
- Eğer sonuç alınmaz ise diş hekiminiz ya da en yakın sağlık merkezine başvurunuz.
Diş çekimini takiben öneriler
- Hekiminizin yanından ayrıldıktan sonra, gaz tamponu ısırarak yerinde tutunuz. Kanama var ise ikinci tamponu da çekim yerine uygulayabilirsiniz.
- Çekimi takiben 4-6 saat kadar sızıntı halinde kanama meydana gelebilir.
- Çekimden sonra mümkünse başınız yüksekte olmak kaydıyla yatınız.
- Çekimi takiben yaklaşık 2 saat kadar herhangi bir şey yemeyiniz. Sıcak yiyeceklerden kaçınınız.
- Alkol ve kanamayı arttırabilecek olan ilaçları kullanmayınız.
- Eğer herhangi bir sorun olur ise (ağrı, fazla ve uzun süre kanama) dişhekiminize başvurunuz.
DİŞ APSESİ
Bazı kişiler diş çürümesini ciddi bir sağlık sorunu olarak görmezler. Ancak, zamanında ve doğru şekilde müdahale edilmediğinde, daha çok sorun yaratan bir hastalığa yol açabilir. Çürüme, bakterinin, dişin özünü enfekte etmesine izin verir. Enfeksiyon köke ve çevre kemiğe yayılır. Bu apse olarak bilinir. Eğer enfeksiyon kemiğe ulaşırsa, diş kaybedilebilir. Enfekte diş kökü ve şişmiş doku ağrıya neden olabilir. Eğer kök ölürse, ağrı yok olacak, ancak yavaş yavaş da bitişik kemiğe zarar verecektir. Enfeksiyonun bir bölümü olarak oluşan irin, çene boyunca bir kanalı aşındırabilir ve diş eti üzerinde bir şişme ya da içi irinle dolu bir deri lezyonuna yol açabilir.Diş Apsesi Belirtiler
- Dişte sürekli ya da zonklama şeklinde ağrı;
- Sıcak ya da soğuk yiyecek ve içeceklere karşı hassasiyet;
- çiğnerken ağrı;
- Boyunda şişmiş lenf düğümleri
- Ateş ve genel kırıklık.