Hekimlerin haklarını kim koruyacak?
MEDİMAGAZİN- Ankara İbni Sina Hastanesinde hekimlerin hukuki haklarının konuşulduğu toplantıda Hacettepe Tıp Fakültesi mezunu Prof. Dr. Yusuf Bayraktar hekimlerin hukuk alanındaki haklarını mücadele ile almak gerektiğinin savunarak şunları ekledi:“Hekimin hukuki sorumlulukları dört tane. Bunların alt sorumlulukları da var. Peki hekimin hakkı nedir? Avukatlık kanununda gördüğümüz 176 maddenin aşağı yukarı 100 maddesi avukatı koruyor. Peki hekimleri kim koruyacak. Gerekçede şöyle diyor; “hekimler güçlü pozisyondadır. Dolayısıyla hekimlerin kendilerini korumaları lazım. Bu bakımdan hukukçu hekimlere destek verin lütfen ve kendi hukukunuzu da öğrenin”“Adaletin terazisine steteskoplarınız dolanmasın” Yakın bir zamana kadar hekimlerin immün olduğunu ifade eden Bayraktar, ilerleyen yıllarda çıkan kanunlarla hekimlerin hukuk önünde sorumluluklarının arttığını kaydetti. Bayraktar hekimlerin sorumluluklarını sıralamadan önce hekimlere seslenerek “umarım genç arkadaşlarımın bundan sonraki yaşamlarında adaletin terazisine steteskopları dolanmasın” dedi. Hekimin hastayı kabul eder etmez bilmelidir ki hukuki sorumlulukları başlar diyen Bayraktar sorumlulukları şöyle sıraladı: Hukuki sorumluluk, cezai sorumluluk, idare hukukundan kaynaklanan sorumluluk ve disiplin sorumluluğu.Hekimin hukuki sorumluluğunda ‘haksız fiil’ olduğunu belirten Bayraktar “hak kanunun koruduğu bir menfaattir. Eğer siz o hakkı kötüye kullanıyorsanız veya layıkıyla yapmamışsanız bu durum haksız olur. Dolayısıyla fiiliniz de haksız fiil olarak kabul edilir. Davalar en çok haksız fiil üzerindendir.”Kusursuz sorumluluğun da hekimin sorumluklarından biri olduğunu belirten Bayraktar, bu sorumluluğun hekimlerin yanında çalıştırdıkları sağlık personelinin ortaya çıkardığı bir zarardan hekimin direkt zararla ilişkilisi bulunmamasına rağmen sorumlu tutulması olduğunu kaydetti.Doktorların dostları bir tek anne ve babalarıdırVekaletsiz iş görmekten kaynaklanan hekimin hukuki sorumluluğuna da değinen Bayraktar “kural olarak kişinin rızası olmadan yapılan bir müdahale yararlı olsa da hukuka aykırıdır” dedi. Bayraktar bu maddeyi açıklayan sözlerini şöyle sürdürdü:“Ameliyat esnasında hastaya kolonoskopi yapacağınızı söylediniz ve orada bir polip olduğunu gördünüz ve almak istediniz. Koterle bu polipi alırken hasta kanadı. Daha sonra hasta size ‘ben böyle bir yetki vermedim’ diyerek dava açabilir. “Prof. Dr. Bayraktar’ın sunumunu bitirirken “doktorların dostları bir tek anne ve babalarıdır. Eğer eşi doktor değilse o da anlamıyor” sözleri salonu güldürdü.Hasta-hekim ilişkisi hasta-vekil ilişkisidirToplantıda hekimin yükümlülüklerini anlatmak için Anezteziyoloji ve Reanimasyon uzmanı ve Hukuk Fakültesinden mezun olmaya hazırlanan Hukukçu Hekimler Enstitüsünden Prof. Dr. Dilek Özcengiz toplantıya katkılarını sundu. Özcengiz yaptığı konuşmada hekimin birinci görevinin insan yaşamını korumak olduğunu belirtti. İkinci yükümlülük olarak hekimlere ‘özen yükümlülüğü’ verildiğini ifade eden Prof. Dr. Özcengiz “Her hastaya gerekli özeni gösteririz. İdeal koşullarda tanımızı koyar ve tedavimizi yaparız. Bizim bu işlerden doğacak bir sorumluluğum olamaz diye düşünüyoruz. Ancak borçlar kanunu diyor ki; ‘ortalama bir hekim olarak ortalama bir hekimin yapması gereken işi yapıyorsan özen yükümlülüğünü yerine getirmişsin. Sen hastanın vekilisin ve ona gerekli özeni göstermek zorundasın. ‘ Hekim burada vekil tayin edildiği için borçlar kanuna göre yaptığı her şeyden sorumlu tutulur. ” dedi.Hasta ile hekim arasındaki ilişkinin vekil-hasta ilişkisi olduğunu vurgulayan Özcengiz “ hastaya bizzat bakmakla yükümlüyüm. Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi bu konuda ‘hekim hastayı muayene eder ve buna göre hatır vs için belge veremez, her şey hekimin bizzat işi yapması ile ilintilidir’ diyor.” Dedi.Hekimlikte ekip çalışması vardır Hekimlikte ekip işi yapıldığını ve sağlık personelinin yaptığı işten hekimin kusursuz sorumluluğu doğduğunu ifade eden Özcengiz özellikle anestezide bir hekimin her işi tek başına yapmasının mümkün olmadığını ve iş bölümünün gerekliliğini ifade etti. Özcengiz hekimin beraber çalıştığı sağlık personeli ile gerekli paylaşımları yaptıktan sonra yükümlülüğü paylaştığını da vurguladı. Özcengiz sağlık personeli ya da asistanın hekime danışmadan kendi kıdemini aşan bir iş yaptığında ise sorumluluğun işlemi yapan kişiye ait olduğunun altını çizdi.Prof. Dr. Özcengiz hekimin yükümlülüğünü şu anekdot ile irdeliyor: “Dr. Samler ile çalıştım ve hastaya yaklaşmamıza asla izin vermezdi. Samler ilaçlarını bile kendisi çekiyordu enjektöre. Sebebini sorduğumda ‘bizim sırtımızda bıçak var’ dediler. O zamanlar anlamadığım bu sözü artık çok iyi idrak ediyorum. Hemşirenin, sağlık personelinin yaptığı her şeyden biz bizzat yükümlüyüz. Ama tabiî ki şunu da vurgulamak lazım. Bizim bilgimiz dışında bir işlem ise bunu mutlaka kaydetmemiz gerekiyor.”Hekimin öykü alma yükümlülüğü ve muayene etme yükümlülüğünün olduğunu belirten Özcengiz “Hekim mesleğinin icrasında serbesttir tedaviyi reddedebilir. Ancak hastaya müdahalede bulunacak başka bir hekim yok ise Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi bu durumda hastaya bakmanız gerektiğini söylüyor.” dedi.
kaynak: Hekimlerin haklarını kim koruyacak?
Tüm gelişmelerden haberdar olmak için Facebook sayfamızı takip edin!